“Haah ! Hanımağa dediğin böyle oturur ağaç gölgesinde,marabaları takip eder” dedi yine Musa abi, çapada/budamada eğilip kalkmaktan yorulunca dinlenmek için oturduğumda.

Aksel abla girdi sonra söze: “Yaz oluverdimiydi, yevmiyeye Ezine’ye gidiyorun, mısır püskülü goparmaya. O goca goca firmalar dönümlerce mısır ekiveriyolar, bi görsen, üüüüü, o domates tarlalarının hepsi mısır olupbatı… 3-4 dolmuş yevmiyeli kadın getirip, başlarına da ziraat mühendisi goyup püskül yolduruveriyorlar (bunun nedenini sormayı unuttum biz öyle bir şey yapmıyoruz mısır ektiğimizde; ama bizimki zaten GDO’lu, ilaçlı mısır tohumu değil). O büyük mısır tarlalarının ortasında da genelde meşe ağaçları oluverir, gölgelik niyetine. O gölgelik yerlerde de hep mühendisler durupbatı…Bi kadın gölgeliğe geldi mi, ‘hadi, hadi devam durmak yok’ diye kadınları mısırlara doğru gönderiverir, gölgelikte bekletmezler”

“Ay ne fenalar ya, tam sömürgecilik. Birlikte keyifle yapıyoruz, daha güzeli var mı?”

Sonra bunu düşündüm, ‘yeni nesil hanımağalık’… (sanki yüzlerce dönüm yer ekip/biçiyoruz da hanımağa olduk 😀 ) Tezimi yazarken, yeni dünya düzeninde liderlik tarzının “hizmetkar liderlik”e (servant leadership) doğru evrildiğini okumuştum. İş yaparken ekibin refahını önemsememe işin sürekliliğine ve başarısına ket vuruyor. Hizmetkar liderlik kavramını tanıtan kişi olarak bilinen Greenleaf, Herman Hesse’nin “Doğu Yolculuğu”nu okuduktan sonra kişinin aynı hem hizmetkar hem de lider olabileceği fikrine varıyor. (Duyan, 2014).

Hizmetkar liderler, işle birlikte ekibinin gelişimini ve refahını da önemserler. İşe değil, insana odaklı bir yaklaşım da diyebiliriz.

Evrenin enerjisine ve karmaya inanan bir insan olarak, bi hedefe ulaşmak için, yakıp, kırıp, yıkmanın gerekli olmadığını düşünüyorum. Tabii ki bazı ilkelerim var; değerli olan bu ilkelerden taviz vermeden, insan kazanarak ilerlemek.

Nitekim, Musa abi-Aksel abla, çiftlikten ayrılırken bana söyledikleri şu söz beni çok mutlu etti: “Bak, sen burda ol-olma, biz Mayıs’ta buraya gelip, dipten çıkan delileri yolup dibini temizleyeceğiz. Bu bağ bizim’

Şükranla…