Bu çağa ne bilgi çağı, ne teknoloji çağı olarak adlandırıyorum (bu konuda yetki bana verildi çünkü 🙂 ). Bu çağ “dönüşüm” çağı…Korona virüs salgını ile birlikte yaşadığımız olaylar bizi zorunlu olarak sorgulamaya ve değişime itiyor. Doğadan kopuk şehir yaşamlarını, yapılan gereksiz tüketimi, kendi içimize gerçekten dönüp bakmadan akan zamanları bir daha sorguluyoruz. Bu dönemde çevremde,…
Etiket: #gönüllüçiftçi #ekolojik #yaşam #doğayadönüş
İnsanlığın şifa ve aydınlatma kaynağı Zeytin hakkında bildiklerinize yenilerini ekleyelim
3 şey: Tahıl, Şarap ve Zeytin.. Antik Yunan’da mutfağın olmazsa olmazlarıymış. “Tahıl, tanrıça Demeter’in; Şarap, tanrı Dionysos’un ve zeytin, tanrıça Athena’nın insanlara armağanıydı” (Freedman, 2008: 73; aktaran Kaplan & Arıhan, 2011) Tezim için makaleler arasında sörf yaparken, karşıma çıkan “Antik çağdan günümüze şifa kaynağı: Zeytin ve zeytinyağının halk tıbbında kullanımı” makaledeki bilgiler o kadar hoşuma…
Zeytin ağacı ve hastalıklarla mücadelede deneyimlerim
“Fakir Toprakların zengin ağacı” derlermiş zeytin ağacı için… Sadece bir meyve ağacı değil, bir kültür ağacıdır zeytin. Antik çağdan günümüze kutsallığını koruyan zeytin ağacı uzun ömrüne rağmen, gelişimde hassas noktaları olan bir ağaç olduğunu yetiştirince görmeye başladım… Zeytin zararları, çiçeklerin dökülmesi, hastalıkları derken kendimi sürekli makale okurken buluyorum..Ve tabii ki iklim değişikliği sebebiyle karşılaştığımız zorlukları farkederken…
“En önemli sanatım, hayatım”
“En önemli sanat eserim hayat tarzım” demiş aktivist sanatçı Ai WeiWei. Bundan 3 yıl önce farketmiştim, hazır tüketmeye ne kadar alıştığımızı, bize dayatılan tatil anlayışının aslında beni rahatlatmadığını, herkesçe kabul görmüş (!) yaşam biçimlerimiz olduğunu, üretmenin ne muazzam bir şey olduğunu ve fiziksel yorgunluğun, beyin yorgunluğundan kat be kat daha çekilebilir bir şey olduğunu. Bu…
Homeros’un sıvı altını aşkına: Şimdi zeytin hasatı zamanı.. Doğru zeytinyağı seçim rehberi de yazının sonunda ;)
Yazıyı okuduktan sonra minik bir kaba asiditesi düşük zeytinyağınızı koyup (üzerine isteğe göre dağ kekiği) bi güzel ekmeğe banıp yiyeceksiniz, şifadır 🙂 Zeytinliklerin yanından geçerken nasıl toplandığını da bileceksiniz, zeytinyağı seçerken de neleri düşünmeniz gerektiğini 🙂
Tüketerek değil üreterek geçen bi’ haftanız olsa? Çiftliklere nasıl gönüllü/konuk olunuyor? Bana göre mi acaba?
Gönüllü olmak için başvurulacak adresler kolay, ama gerçekten hazır mısınız? Hımm, bi bakalım o zaman yazıya..Ama şunu not edelim, cevap evet ise, yani tüketim alışkanlıklarınızı, eşyalarınızı, hizmet görmeye alışmış halinizi bırakarak gelip, açarsanız kollarınızı, kucaklayacağınız çok şey oluyor..
Londra Aldwych’den Değirmenköy Gündönümü’ne
Londra Aldwych’den Değirmenköy Gündönümüne uzanan bir yolculuğun öyküsü
Kim bu Deli kız? Ne var bu çiftlikte?
Nasıl birini görmeyi bekliyorsun? Sırt çantasını ve gitarını alıp ülke ülke dolaşan bir kız? Ya da biraz daha büyümüş ve tüm parlak kariyerini tepede bırakıp ‘Ege’ye yerleşmeye karar veren’ romantik kaçak? Ya da ‘ben kimsenin altında çalışmam’ diyip kendi işini kuran, ve yabancı bir yatırımcı sayesinde farkedilip köşeyi dönen ve şimdi keyfine göre gezip tozan…